Temel Çelişki

Temel Çelişki

… ülkemizde refah devleti yaratma özleminin asıl ve temel çelişkisine de ( ikilem değil) bir güzel değinilseydi keşke: Yeterince üretmeden ve ülke çapında artı değer yaratmadan sosyal haklar verip yardım dağıtarak yoksulluğu yenemez, gelişemezsiniz. Yoksulluğun kalıcı tedavisi ise ancak gerçek manada ve yaygın istihdamla mümkün. Yani üretken bir işte ve geliştirilmiş yetenekle her yetişkine çalışma olanağı. Tasarruf ve yatırım olmadan olmaz bunlar.

Sosyal demokrasinin beşiği olan ülkelerde işsizlik diye ciddi ve kemikleşmiş bir sorun elbette yoktur, cari açık diye bir mesele de yoktur. Tasarruf veya yatırım açığı da olmaz. diye Yetenek açığına da rastlanmaz.

O ülkelerde örgütlü ve gerçekten üretken işçi sınıfı sayesinde başarılı olmuş bir modeli alıp ülkenizi sanayileşmiş ve gelişmiş bir İsveç sanarak, verimliliği ve dolayısı ile bilinci çok sınırlı yani düpedüz lümpen bir çalışan kesimine dayanarak uygulamaya kalkarsanız, adınız ve sloganlarınız sosyal demokrat veya sosyaliste çıkar. Sloganlarınız yaldızlanır, belki namınız da yürür, ama ne yazık ki son aşamada iktidar için gözü dönmüş peşkeşçilerin sol mahallesinde sosyalist levhalı harap bir şubesinden öteye gidemezsiniz.

Çünkü sosyal demokrasinin ön şartı siyasi ve ekonomik demokrasidir. Bu lafın tercümesi, herkesin uzun yıllar iş ve bilinç sahibi olması, ülkenin düzenli artı değer yaratacak ölçüde yatırımlarını yapacak tasarruf hacmini yaratmasıdır. Sermaye ve yetişkin insan kaynağı kıt bir ülkede bunlar kolayına başarılamaz. Ayrıca, ülkenin işleyen bir demokrasiye ve aynı zamanda gerçek bir hukuk devletine sahip olmadan da bunu başarma ihtimali sıfırdır.

70li yılların sol hareketinin bir türlü göremediği, ideolojiyi aşk sanan bugünkü hayranlarının ise görmemekte halen ısrar ettiği esas meselemiz yani temel çelişki budur.

O günkü romantizm yüzünden yitirilen on binlerce cana ve boşa geçen onca zamana çok yazık olmuştur.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir