ORTA MALI vefa derler sadakatin salon tercümesi aslen eski bir mahalledir İstanbul’un orta yerinde bir de zaman yorgunu tatlı bir boza markası boza dediğinse kimyanın alası fiziğin hası kör sadakat egemene yeleli attır birkaç tepeye uçursa da sonu elbet sakattır aşınmış atın yılkıdır sonu hor kapıya itlik eder ama tilki sanar kendini altı ve üstü […]
Dostum Müslüm Akalın’a sevgilerle Çocuktuk, sakınmadan el ele tutuşurduk Okul yolunda sevincimiz dağlar kadardı Yüreklerimizi adını bilmediğimiz hoşluklar sarardı Meltem gibi geçerken gençlik yılları İçimizde benek benek nakışladı sevda kıpırtılarını Büyüdükçe biz, mahcuplaştı gülüşlerimiz Aşikar bir sırdı, öyle de kaldı aramızda Oysa hava gibi su gibi gerçekti sevdamız Sevda arada bir anSIZIn taşardı, diller hep
Sen Nasıl Gelesin Candaşım Read More »
Dostum Müslüm Akalın’a sevgilerle Alnından vururlar kara sevdayı Kükreyerek düşer toprağa Toprak titrer yer yarılır ansızın Ergen kızlar meneviş devşirir yazın Deli sevda diye takarlar saçlarına Yürek sızlatır acıları ansızın Bir keskin reyhan kokusu yayılır Coşkun bir düğün alayı yaklaşır Gözyaşı gülüşle oynaşır ansızın 5 Temmuz 2022
Ömre dalga dalga yayılan bir coşku silsilesi Düşler gergeflenir şarkılarda, hayaller sarı sıcak Yetmiş yedi renge dönen gül destesi yaşamak Kök salar, yeşerir umutlar, ışıkla gürleşir Sevdalara boyanır toz pembesi ufuklar Şirin bebek gülüşü, duygu şelalesi yaşamak Sabahın erinde usulca düşer dala kırağı Sezdirmeden sızar çiçeğe yaprağın uysallığı Her çatlağı külle sıvalı su testisi
‘O kadar da emin olmamak üzerine’ diye not düşerek bugün arkadaşlarımla şairin bu şahane şiirini paylaştım bugün. Burada da bulunsun. Belki de her an kanatlarını sınamaları gerek Martılara bakıyordu ara vermeksizin. Anlayamıyordu: Neden boşlukta bir yükselip bir alçalarak yeniden bozulacak bir denge aramakla geçiyordu vakitleri? İşi gücü düşünmek ve düşündüklerine inanıp yeniden düşünmek
Belki de her an kanatlarını sınamaları gerek-Enis Batur Read More »
Son Dem Gün akşam olmadan dünyam kararıyorsa Suç sende değil hayat bu son demdedir Uzun-ince yolda kör-topal bir karınca Bir puslu güz, dilsiz hüznün yol arkadaşı Titrek coşkuların ürkek sırdaşı.. Hasadı bitmiş zamanların dar ufkundayız Dem hazan: sabırla geçmiş ömrün son yoldaşı Yüktür zaman, damarlarda donan paslı göz yaşı 24.08.2022
Kış kokusundan tedirgin Kara kuru bir güvercin Kırık daldan derman umar korkusuna Cemre düşer yavrunun kanadına Ve düşüne suluklu bir su sebili Baharla pembe açar ayva ağacı Meyveye durur soyluca, dingin Tüylendikçe sarıya döner ayvalar Hep düşer toprağa ürünlerin en güzeli Kör ve sağır bir kuşluk vakti Kuru çeşmenin kurnasında Hayata kanmış kınalı bir taze
İnce Buğunun Ardında Read More »
Bir köpek uluması dalga dalga uzakta Yan evde bir enik inlemesi, belki açlıktan Koca bebek iç geçirir gibi emer memeyi Hırsızlama iner yaz yağmuru Toprak damdan taş avluya Dört dörtlük acılar şakırdar Alt odanın kerpiç duvarında kanarya Avluda kaygısız oynaşırken damlalar Destursuz girer koynuna şeytan Bedeninin ürpertisine aldırmadan Alev arzular günahın pençesinde Yatağa siner hazların
geçer mi hükmü samanın aleve geçer mi hiç hükmü ateşin dile diyorum ki.. senle birlikte bir şiire başlasak alev, şarap ve sen olsa adı baktık olmadı değiştiririz adını sen, alev ve şarap yaparız diyelim o da uymadı yürekler sözcüklere sığmadı koyarız bir yana şarabı yakarız ateşi, tutarız alevi sen ve alev olur şiirin adı baktık
ADSIZ ÖĞRETMENE HİÇLİK TÜRKÜSÜ -Ali Sancar için Bebek umudu gibi sessiz, deniz kadar engin hayatlar yaşadım ben Gün gelince sarı samandan bir tekne yaptım ömrümün hasadından Hiçliğin huzurunda sonsuzluğun dingin sahiline bıraktım Zaman tanıktır: Göz nurum var benim, yurdumun topraklarında alın terim Zifir karanlığında elimde meşale, hep yürüdüm Mevsimlerin en kışında, yolların en yokuşunda Sevdalarla
Adsız Öğretmene Hiçlik Türküsü Read More »