Kaza, yeni miladımız Taksimde ıslık karnavalından bir gün sonra veya aynı gün oldu. Etiyopya’dadüşen Beoing 737 yüzünden bu kez 129 kişi hayatını kaybetti.
Kazanın nedeni elbette araştırılıyor. Kara kutuyu hemen buldular mı, bilmiyorum. Birçok ülke, Salı gecesi itibariyle sayı yüzü geçti, o tip uçakların kalkışını yasakladı. ABD’de senatoda Beijing için soruşturma isteyenler var. Çünkü birkaç ay önce yine onlarca kişinin hayatına mal olan bir başka uçak kazasının konusu Beoing737. Emin değilim, ondan önce de aynı uçak tipinin benzeri kazaları oldu sanırım.
Taksim minaresinden bakınca, bana kalırsa açılacak soruşturmada şu soruyu mutlaka sormalarıgerek:
Kazadan önce ezanın ıslıklandığı herhangi bir ülke olmuş mudur acaba? Ezanı korumak için onaıslıkla uzanan elleri kırmaya heveslenen saf kulların tanrısı, dinden nasipsiz kullarına ders olsun diyeBeoing uçaklarını patır patır düşürmekten aciz midir? Elbette değildir. Depremlerle sellerle kullarınıterbiye ettiğini bilmeyen mi var?
Şimdi bu satırları okuyup da…
-Yahu ne alaka, diyenler haklıdır?
Etyopya nere, Taksim nire?
‘Islıklar poliseydi zaten, yahu ezan vakti de değildi, kaldı ki ıslıklar çalınırken başladı zamansız ezan,’diyenler de vardır, onlar da elbet haklıdır.
‘Islıklama olmadı, olsa bile böyle delirmenin gereği ne? Yüce dinimiz üç beş çocuğun ıslığı ilekutsallığını yitirecekse.. Bir şey daha var. Kutsallığın da sınırı olmalı,’ diyenleri de anlarım.
Kör müyüz?
Bu curcunadan prim toplamak için göbek atanları işaret edenleri de görüyoruz elbette.
Ama valla olur mu olur, hikmetinden sual edilmez ki diyenler ve bunu kan davası haline getirerekböyle diyenlerin kanından beslenenler malı götürür.
Çünkü dünya insafsızın akılsızın ve ahmakın oyun yeridir.
Hazin olan bu oyunun güzel yurdumda dinle oynanması, kimsenin aldırmaması.
Sonuç?
Allah belalarını er geç verecek!