KARANLIK DÜNYANIN AYDINLIK İNSANI ÂŞIK VEYSEL-Dr. Mehmet Avni ÖZBEK

Bize, âşıklık geleneğini tanıma, o geleneğin mücevher gibi deyişlerini dinleme fırsatı verdiği, karanlık dünyasından aydın görüşler sunduğu için ulu âşık Veysel’i daima rahmet ve şükranla anarım.

Mahrum kaldığı ışıklar içinde şimdi huzurla uyusun

BİR ANI
Yıl 1959 falan. Urfa Lisesi’nde Ortaokul öğrencisiyiz. Türkçe öğretmenimiz: Nevvare hanım (Fatma Nevvare Erçin): “Çocuklar yarın okulumuza Âşık Veysel gelecek dersten sonra sakın bir yere dağılmayın” diye tembihte bulunmuştu.

Yağmurlu bir gündü. Bekledik…
Lisemizde, okula girince, T biçimindeki koridorun, ortasında kademeli bir kaide üzerinde, ulu önder Atatürk’ün büstü vardı. Onun etrafında toplandık. Müdürümüz Kemal beyin kolunda Âşık Veysel ortaya geldiler. Merak ediyoruz ne olacak diye. Bu âmâ adam ne çalacak, ne söyleyecek bize…

Bizler o zamanlar çalgı topluluğuyla fasıl tertibinde icra edilen müziğe aşinayız. Âşık görmemişiz. Derken o âmâ adam zayıf bir saz eşliğinde bizlere bir şeyler çaldı söyledi, arada bir anlattığı fıkralarla bizi kâh güldürdü, kâh düşündürdü. Bir ara Türkçe öğretmenimiz Nevvare hanımın gözlerinin yaşardığını gördüm. Ben de duygulandım açıkçası.

Konser bitti evlerimize dağıldık.
Ertesi gün Türkçe dersinde Nevvare hanım dünkü konserden söz açtı.
“Çocuklar” dedi. “O gördüğünüz garip adam, bize öğretmen okulunda türküleri, yurdu, tabiatı, insanlığı sevdiren, kendimizi tanımamız için bize ışık tutan bir değerli halk âşığıdır, kültürümüzün yüce bir kişisidir. O günleri hatırladım. Siz daha çok aşk türküleri söyler dinlersiniz. Unutmayınız ki dünyada başka aşklar da vardır. Veysel’in insana, tabiata, sazına olan aşkı gibi… “

Hocamız Nevvare hanıma da şüktranlarımı sunar, ona da Tarıdan rahmet dilerim.
Dr. Mehmet Avni Özbek

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir