Faşist

Faşist

Bu sözcüğü de, onun isim hali olan faşizm kavramını da oldum olası hiç sevmedim. Sanırım, epeyce çabama rağmen yeterince tanımlayıcı bulamadığımdan. Mussolini ve belki Hitler ile onların iktidarları için kullanılmasını yerinde ve doğru buldum, bunun dışında faşizm sözcüğünü düşünce dünyama almadım. Çimle içimde bile pek kullanmadım.

Dahası, faşist lafını zamanla küfür sınıfından sayar oldum.

Ahmet Şık geçen hafta bu sözcüğü hem Kürtlerin hem de Türklerin bir kısmı için kullanınca kopan küçük kıyamet, konuyu hatırlamama yol açtı. Sonra da bu satırları yazmaya karar verdim, sadece iki noktanın altını çizmek için.

Dili ve kalıpları çoğumuz gayet gelişi güzel ve anlam inceliklerine aldırmadan kullanıyoruz. Ve bir gün bir bağlamda epeyce gücü olan birileri için mesela küfür yerine geçen o sözcüğü kullandığımızda baltayı taşa vurduğumuzu anlıyoruz. Arkasından özürler dileniyor, istifalar isteniyor. Ama olan oluyor ve tatsız oluyor.

Düşünür geçinen veya kanaat önderi payesi verilen çoğu kişi, böyle yanlışları sürekli yapıyor. Herkes yapınca yanlış doğru sayılıyor. Kğ se düzeltmiyor. Ama günün birinde, yanlışlarını orantısız tepkiler sayesinde anlayıp ve ancak o zaman aymaları, bizim memlekette toplumsal ölçekteki zihinsel çoraklığı sergiliyor bence.

Sormak gerek: Dile özeni olmayanın, düşünceye veya doğru düşünmeye nasıl özeni olsun ki.

İkinci nokta, geçen hafta gösterilen tepkilerin boyutu ve özellikle en uca taşınması ile ilgili. O sözcüğü küfür olarak gördüğümü baştan söyledim. Şık olmayanı şık durmayanı savunmak hele niyet analizi yapmak gibi bir tuhaflığa sapmak derdinde değilim, sadece ve yalnızca hakça konuşmak zorundayım.

Merak ettim, sayın Şık’ın o sözü kullandığı bağlama baktım. Kuşku yok: Faşist lafı tüm kitleye değil, iki kitlenin ikisinin de belirli bir kesimine yönelik olarak sarf edilmiş. Bu gayet açık. Öte yandan, o iki kitleden sadece birinden ama genişçe bir kesiminden tepki geliyor. Bu anlaşılabilir de tepkilerin bu denli aşırı ve sert olmasına ne diyeceğiz?

Dayanışma mı? Savunma mı? Hakarete karşı duruş mu?

Ayrıca, bir şey daha var; o laf bir söyleşide geçiyor. Besbelli düşünülüp tartışılmış da öyle söylenmiş değil, hazırlanmış bir metin de yok. Sohbet ve belki röportaj sırasında, eski dilde irticalen dedikleri türden yani akla geldiği haliyle söylenmiş.
…..
Şimdi başka bir boyuta geliyorum.
Faşizm ve faşist sözcüklerinin anlam içeriğini bir kez daha birkaç kaynaktan az önce gözden geçirdim. Yığınla bilgi arasında şu alıntı gayet geniş ve tanımlayıcı geldi bana:

“Faşistler kendi uluslarını, ulusal camianın kitlesel seferberliğini teşvik eden totaliter bir devlet yoluyla bütünleştirmeyi amaçlarlar[5][6] ve faşist ideolojiye uygun ilkelerle birlikte ulusu örgütlemeyi hedefleyen devrimci siyasal harekete önayak olan bir öncü partiye sahip olmayla nitelenirler.[7] Liberalizme, demokrasiye, marksist sosyalizme ve komünizme muhalif faşist hareketler; devlete ihtiram, güçlü bir lidere bağlılık ve aşırı milliyetçilik ile militarizme verilen önem gibi ortak özelliklere sahiptir. Faşizm, siyasal şiddeti, savaşı ve emperyalizmi; ulusal ihyaya ulaşmak için bir araç olarak görür[5][8][9][10] ve güçlü ulusların, daha güçsüz ulusların yerine geçerek topraklarını genişletmeye hakkı olduğunu ileri sürer.[1”

Demak ki her keyfince güç kullanana, her zorbaya faşist denmiyor, denemiyor. En azından bu kadarı herkesin anlayacağı göreceği kadar berrak. Yurtseverleri de faşist saymak olanaksız sanırım. Milliyetçilik veya aşırı milliyetçilik de buradan çıkan sonuca göre bir başına faşist olmaya yetmiyor.

Net olan başka bir şey daha:
Gücün kötüye kullanılmasının her türü de faşizm değil. Bu geniş öbekte yer alanlar için kullanılacak yığınla daha öznel ve özel sözcük var. Bireysel ve baskıcı güç kullanımları, cahilce zulümleri de faşizm veya faşistçe diye nitelemek açıkça görülüyor olmalıki ki doğru değil.

Ama biz böyle biliyor öyle kullanıyoruz canım kardeşim, kime ne derseniz, kalkıp bu keyfiliğe dört dörtlük faşizm diyene ne dersiniz, bilemem.

Şimdi, ilgili herkese bu bilgiler ışığında soruyorum: Bir kişi veya bir düşünce için günümüzde ve ülkemizde ne zaman faşist dersek haksızlık etmemiş oluruz? Hangi durumda o sözcükle küfretmemiş oluruz, veya o kişi veya düşünce öyle bir aşağılamayı hak etmiş olur?

Lütfen, mantıklı bir şekilde bana anlatır mısınız?

Anlatabilirseniz, o sözcüğü her durumda küfür saymaktan vaz geçmeye başlayacağım.

Değilse kimse için bu sözcüğü kullanmayın ve sonradan özür dileyecekseniz artık bu sözcükle kimseye lütfen küfretmeyin.

1 Mayıs 2023

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir